loading.gif
mobile-banner-bg

ATALAY: BİZİM BAŞBAKANIMIZ BİR KONUYA İNANDI MI ONA DOKUNUR!

...
16 Mart 2010 - Salı

ATALAY: BİZİM BAŞBAKANIMIZ BİR KONUYA İNANDI MI ONA DOKUNUR!

AK PARTİ Genel Merkezimizin başlattığı ''Türkiye Buluşmaları'' kapsamında yapılan İstanbul konferansları, İçişleri Bakanımız Beşir Atalay'ın konuk olduğu altıncı program ile son buldu. Küçükçekmece Evlendirme Dairesinde yapılan altıncı ve son buluşmada Bakan Atalay, Demokratik Açılımı anlattığı konuşmasında Türkiye'nin sıcak gündemine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Program geç saatte olmasına rağmen, Sivil Toplum Örgütlerinin Temsilcileri, bazı belediye başkanlarımız ve İl yöneticilerimizin de aralarında bulunduğu, salonu dolduran yüzlerce kişi İl Başkanımız Aziz Babuşcu ile İçişleri Bakanımız Beşir Atalay'ı, salona girişleri esnasında uzun süre ayakta alkışladı.

 

Programın açılış konuşmasını yapan İl Başkanımız, AK PARTİ iktidarı ile bugüne kadar çok sayıda değişim ve dönüşüm projesinin hayata geçirildiğini hatırlatarak, ''En büyük ve en önemli değişim projesi olan Demokratik Açılımı anlatmak amacı ile İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz konferansların çok verimli olduğuna inanıyorum. Bize yapılan geri dönüşler de bu düşüncemizi doğruluyor.'' dedi. ''Ben sözün sahibinin olduğu yerde söz sözlemeyi zul addederim'' diyen İl Başkanımız, Bakan Atalay'ı kürsüye davet etti.

 

İçişleri Bakanımız Atalay, bir buçuk saate yakın yaptığı konuşmasında açılımla birlikte başta Ergenekon olmak üzere Türkiye gündemini sarsan konulara değindi. AK PARTİ iktidarı ile Türkiye'nin dünyada sorun çözmek için çağrılan bir ülke haline geldiğini ancak buna rağmen ülkede hala çözülmeyen sorunların bulunduğunu söyleyen Atalay, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile ülke içindeki bu sorunları da temizlemeyi amaçladıklarını belirtti. Uluslararası arenada ülkenin ayağına pranga olan, her yerde karşısına çıkan Kürt, Alevi, Roman gibi sorunları barış ve kardeşlikle çözmek ve tekrar kardeşliği pekiştirmek istediklerini bildiren Atalay, ''Hedefimiz, birilerinin ülkeye soktuğu fitneyi temizlemektir.'' dedi.

 

 

BİZ DOKUNULMAZLARA DOKUNAN TEK PARTİYİZ!

Türkiye'nin 25 yılı aşkın bir süredir terör olayı yaşadığını ve 40 bin insanın can verdiğini anlatan Atalay, sürekli şehit haberlerinin, her köye ve ilçeye Türk bayrağına sarılı tabutların geldiğini belirtti. Birilerinin buna ''dur'' demesi, sosyal sorunların en yakın zamanda tahlil edilmesi ve vatandaşlar arasına sokulan fitneleri temizlemesi gerektiğini ifade eden Atalay, bu konuda epey mesafe aldıklarını kaydederek, şöyle devam etti:

 

''Özellikle Başbakanımız, bir konuya inandı mı dokunur. Öyle hemen korkmaz çekinmez. Bir şeye inandıysa, dokunur. AK Parti'nin özelliği bu. Dokunulmaz konulara dokunuruz, kronikleşmiş sorunların üzerine gideriz çünkü biz küçük siyaset yapmıyoruz. Biz büyük siyasetle uğraşıyoruz. Biz Türkiye'nin geleceğine büyük bakıyoruz. Büyük bir vizyonla bakıyoruz. Küçük siyaset yapanlar, ayrıntılarda boğulanlar bu ülkeye bir fayda sağlamazlar. Bu sorunlara müdahale edilmesinde gecikildiği için sorunlar büyümüş. Eğer 15-20 yıl önce ilk başladığında ciddi bir şekilde bunların temeline inilseydi daha kolay çözülürdü. Geciktiği için zorlaşmış, biz de doğrusu o zorluğu çekiyoruz. Eğer bugün de başta terör olmak üzere bu sorunlar geciktirilirse, Türkiye'nin geleceğinde çözülmesi daha zor sıkıntılar olur. Onun için de bunu çözmemiz gerekiyor.''

 

 

PARTİLERİN VARLIK SEBEBİ SORUNLARI ÇÖZMEKTİR

Konuşmasında, Türkiye'nin her yerinden oy alan AK PARTİ'yi sorunların çözümü noktasında bir şans olarak niteleyen Bakan Atalay, ''Diğer partiler bu sorunu çözemezler'' diye konuştu. Atalay, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

 

''Zaten diğer partilerin bu sorunu çözmek gibi bir niyetleri de yok. Bırakın çözmeyi şu anda yan çiziyorlar. Destek bile vermiyorlar. Hatta 'Gelin arkadaşlar ey ana muhalefet partisi, ey yavru muhalefet, bu konuda bizim bir çalışmamız var. Sizin de bu konuda söyleyeceğiniz vardır. Bu konuda yardımlaşalım' dediğimizde, görüşmeyi bile kabul etmediler. Böyle bir şey olur mu? 40 bin insandan bahsediyoruz. Can gidiyor, canlar. Bu başka konuya benzemez. Bir ülkenin iktidarının Başbakanı diyor ki, 'Gelin bunu çözelim artık insanlar ölmesin.' Ama muhalefet partileri 'Hayır. Bunu görüşmeyelim' diyorlar. Peki ne zaman görüşülecek. Bunu ne zaman çözeceğiz. Siyasi partiler ülkenin sorunlarını derinleştirmek için değil, çözmek için vardır. Partiler sorunları çözmüyorsa, ne için var?''

 

 

CHP ZİHNİYETİ BU ÜLKEDE SORUNLARI DERİNLEŞTİRMİŞTİR!

CHP'nin, Türkiye'nin temel meselelerinin çözümünde takındığı tavrı eleştiren İçişleri Bakanımız, Anamuhalefet Partisinin bir anlamda bu sorunların kaynağında ve temelinde olduğunu kaydederek, ''CHP zihniyeti ülkede bu sorunları derinleştirmiştir. Geçmişe bakın bunu göreceksiniz. Onun için onlardan bu sorunların çözümünde çok katkı beklememek gerekir'' diye konuştu.

 

Atalay, diğer partilerin de bu sorunlardan nemalandığını ifade ederek, ''Bunu söylemeye insanın dili varmıyor ama neredeyse terör bitmesin, şehitler gelmeye devam etsin üslubunu görüyorum onlarda. Çünkü bazı siyasi partilerin varlığı buna bağlı. Ama bugünkü politikalarını tercüme ederseniz bunu anlıyorsunuz. Bu kabul edilemez. Küçük siyaset için bunlar yapılamaz. Biz her şeye rağmen, yardım destek almaya çalışarak bu çalışmayı yürütüyoruz'' ifadelerini kullandı.

 

Bu sürece başlarken bunun bir sektör olduğunu, bu statükonun bozulmaması için çaba sarf edenler olduğunu bildiklerini kaydeden Atalay, şöyle devam etti:

 

''Muhalefetin bakışı şu, 'Bir hata yapsalar da biz de kullansak. Bir yerde yanlış olsa da hemen vatandaşın kafasını karıştırsak.' Bugüne kadar insafsızca, çoğu yalan, bizden duyulmamış şeyleri vatandaş arasına yaydılar. Hükümet bununla terör bitsin istiyor. Bütün vatandaşlar Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle her kesimiyle kardeşlik içinde, bu güzel ülkede yaşasın istiyoruz. Hükümet yıllardır canımızdan can alan terörün bitmesini istiyor. Bu yanlış mı? Bu muhalefet partileri ve bazı çevreler öyle şeyler anlattılar ki, Türkiye'nin bölünmesine kadar götürdüler.''

 

 

TÜRKİYE'Yİ KİMSE BÖLEMEZ!

Bakan Atalay, Türkiye'yi kimsenin bölemeyeceğini, bundan herkesin emin olmasını istediklerini belirterek, Türkiye'nin üniter yapısını, resmi dilini, İstiklal Marşını, Türk bayrağını tartışmaya açmadıklarını ve bunu kimseye de tartıştırmayacaklarını vurguladı.

 

''Bize 'hain' dediler 'hain'... Niye? Demokratik açılım sürecini yürütüyoruz diye'' ifadesini kullanan Atalay, ülkenin geleceği için bu çalışmayı yürüttüklerini kaydetti.

 

Atalay, ''Bu terör, fitneler bitecek. Türkiye tekrar her ferdiyle, birbirine kardeş bir ülke olacak. O zaman şimdi bunları baltalamak için uğraşanlar çok pişman olacaklar. O zaman insanlar bunlara soracaklar. 'Türkiye'nin bu kadar önemli sorunlarında niye karşı çıktınız' diye bunların hesabı seçim sandıklarında sorulur'' şeklinde konuştu.

 

 

KİMSENİN KONUŞAMADIĞI KONULARI TBMM'YE TAŞIDIK

Bir zamanlar insanların konuşamadığı konuları TBMM'ye taşıdıklarını ifade eden İçişleri Bakanımız, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

 

''Hepsini tek tek yürütüyoruz. Çocuklarla ilgili hazırlanan tasarı için bakanımız geçen hafta muhalefet partileriyle de görüştü. 1-2 hafta içinde genel kurulda kanunlaşır diye bekliyoruz. İnsan haklarıyla ilgili ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik diye yeni bir kurul oluşturuyoruz. Bütün vatandaşlar arasında hiçbir ayrımcılık olmayacak. Vatandaşlar arasında eşit muameleye tabi tutulmasını sağlayacak böyle bir kurul oluşturuyoruz. İnsan haklarıyla ilgili Birleşmiş Milletler İşkenceyle Mücadele sözleşmesinin ihtiyari hükümlerini imzaladık. Bunu meclisin onayına gönderdik. Burada da kendimizi biraz daha uluslararası denetime açıyoruz.''

 

 

KÜÇÜK BİR ANAYASA PAKETİ MART AYI SONUNA KADAR MECLİSTE

Bakan Atalay, Siyasi Partiler Kanunu'nda bazı değişiklikler olacağını kaydederek, küçük bir Anayasa paketinin Mart ayı sonuna kadar Meclise gönderilmiş olacağını bildirdi.

 

Demokratikleşmeyle ilgili çalışmaların terörle mücadele boyutunda yapılanlar konusunda da bilgi veren Atalay, ''Türkiye eski Türkiye değil. Kendi sınırımızın ötesinden Türkiye'ye gelen bu terörü artık taşımayacağız. Bu terörü artık kabul etmeyeceğiz. Türkiye bu konuda kararlı. Biz hem Avrupa'ya, oradaki dostlarımıza bunu söyledik. Bazı ülkeler terörün finansmanına katkı verdi. Bunu hep dedik. Hiçbir ülke diğer ülkeye dönük teröre katkı veremez. Avrupa'da bu manada yaptığımız çalışmalar 1 yıldır çok etkili oldu. Tabiİ operasyonları kendileri yapıyorlar. Ama o ülkelerde de terör örgütü rahat edemeyecek. Biz aynısını Irak için de söylüyoruz. Amerika ile de üçlü mekanizma toplantılarımız oluyor. Biz onlara da Irak'ta seçim süreci bittikten sonra, Irak topraklarından Türkiye'ye asla bir terör gelemez artık. Biz şu anda bir eylem planı üzerinde çalışıyoruz. Türkiye, Irak ve Amerika üçlü mekanizması o eylem planı çerçevesinde çalışacak.'' diye konuştu.

 

 

TERÖRÜN BİTMESİYLE DİĞER MESELELERİMİZ DE ÇÖZÜLÜR HALE GELECEK

Demokratik ve insani yöntemlerle sorunları sona erdirmeyi amaçladıklarını dile getiren İçişleri Bakanımız Beşir Atalay, Türkiye'nin bu konuda mevzuatında yeterince hükümlerin bulunduğunu, örgütten ayrılanlar için veya pişmanlıkla ilgili düzenlemelerin mevzuatta yer aldığını söyledi.

 

Şu anda yeni düzenlemelere de ihtiyaç olmadığını kaydeden Atalay, terörün bitmesinin diğer bütün konuları kolaylaştıracağını vurguladı.

 

Bakan Atalay, terör bittikte sonra, diğer bütün insani konuların görüşülebileceğini vurgulayarak, şunları söyledi:

 

''Türkiye olarak biz terörün bitmesi yönünde kararlı çalışmamızı sürdürüyoruz. İnşallah mesafeler alacağız. Çalışmamız iki boyutta sürüyor. Çalışmamızın en verimli safhasındayız. İlk zamanlar bazı kavram tartışmaları oldu. Yeni bir konu olduğu için insanlarda şok etkisi yarattı. Toplumda farklı algılamalar oldu. Muhalefetin yanlış yansıtmaları oldu. Duygusal kullanıma müsait. O aziz şehitlerimizi bile bunun için de kullandılar. Halbuki şehitlerimizin bizim başımızın üzerinde yeri var. Şehitliğin ne demek olduğunu en iyi biz biliriz. Bütün çabamız daha fazla şehidimiz gelmesin diye. Vatandaşlarımız bu konuya artık daha sakin bir şekilde düşünebiliyorlar. Bu çalışmanın amacının ne olduğu daha iyi anlaşılıyor. Bizim söylemediğimiz, düşünmediğimiz yanlış propagandalar çürüdü. Artık bu çalışmalar daha verimli. Biz içeride ve dışarda bütün görüşmeleri yürütüyoruz. Bu konuda durmuyoruz, hiç ara vermiyoruz ve hiç ara vermedik. Şu anda en derli toplu, sistematik dönemini yaşıyor.''

 

Atalay, İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir güvenlik müsteşarlığı kurulduğunu, şu anda onun örgütlenmesiyle meşgul olduklarını, artık bu çalışmaların o çatı altında daha sistematik bir şekilde yürütüleceğini de sözlerine ekledi.

 

 

TÜRKİYE’Yİ KARANLIĞA SÜRÜKLEYENLER ŞU AN SİLİVRİ’DE

Atalay, kendi dönemlerinde faili meçhul cinayetlerin yaşanmadığının altını çizerek, geçmiş dönemlerde olanları da aydınlattıklarını söyledi. "Şu anda o karanlık dosyaların hepsini açıyoruz ve bunlar bir bir açılacak" diyen Atalay, "Türkiye aydınlanıyor. Türkiye normalleşiyor. Türkiye gerçek demokratik bir ülke haline geliyor. Biz bu konuda kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. Şimdi olağanüstü halin yanında, Devlet Güvenlik Mahkemeleri diye bir yargı türü vardı. Olağanüstü dönemlerin yargı
sistemiydi. İstisnai bir sistemdi, normal değildi. Demokratik değildi. Bu mahkemeleri yine bizim dönemimizde kaldırdık. Özellikle de işkencenin ve kötü muamelenin önlenmesiyle ilgili olağanüstü tedbirler aldık. Biz bunları bırakın bir vatandaşımıza, hiç bir insana layık görmüyoruz. İnsan azizdir, insanların hataları varsa onun cezasını verecek hukuk sistemi vardır. İşkence ve kötü muamele suçlu suçsuz hiçbir insana yapılamaz. İşkenceye sıfır tolerans ilkesi getirdik" şeklinde konuştu.

Danıştay'a yapılan saldırı sonrası hükümete karşı büyük bir feryadın koptuğunu kaydeden İçişleri Bakanımız Beşir Atalay, hükümetin adeta taziye ziyaretine gidemediğini, camiye cenaze törenine giden bakanlara da çirkin saldırılar yapıldığını söyledi. Atalay konuşmasını, "Şimdi Danıştay saldırısını kim yaptırmış? Hükümet mi yaptırmış? Hükümetin mi sorumluluğunda? Şimdi kimin yaptırdığı açığa çıktı değil mi? İstanbul'da Silivri'de özel bir mahkeme kuruldu. Ve orada büyük bir yargılama var. İşte şimdi Danıştay saldırısı onun içinde. Danıştay'da hakimi katleden kişi de, diğer suçlular da şimdi Silivri'de. O komploların, o karanlık oyunların içinde bunun nasıl yapıldığı şimdi orada soruşturuluyor. Yani o günlerde çok özel olarak kurgulanmış Danıştay saldırısı 'Ergenekon' dosyası içinde Silivri'de yargılanıyor. Kimin yaptırdığı da ortaya çıktı'' sözleri ile noktaladı.

Atalay'ın konuşması, davetliler tarafından sık sık ayakta alkışlandı. Programın sonunda İl Başkanımız Aziz Babuşcu, Bakan Atalay'a bir hediye takdim etti.