BAKAN ÇİÇEK: YARIN BUGÜNDEN İYİ OLACAK
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Cemil Çiçek, 'Türkiye Buluşmaları' etkinlikleri kapsamında Demokratik Açılımı anlattı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Cemil Çiçek, 'Türkiye Buluşmaları' etkinlikleri kapsamında Demokratik Açılımı anlattı. İstanbul İl Başkanlığımızın ev sahipliğinde TİM Maslak Show Center'da düzenlenen etkinliğe İl Başkanımız Aziz Babuşçu ve ilçe teşkilatlarımızın yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. İstanbulluların da yoğun ilgi gösterdiği programı çok sayıda basın mensubu takip etti.
" TÜRKİYE'DE HALEN DEMOKRASİ AÇIĞI VAR "
Demokratik Açılım değerlendirmesi ile başladığı konuşmasında, Türkiye'de bir demokrasi sorunu olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcımız, " Demokrasi sorun çözmenin ön şartıdır. Demokrasi teorisindeki tariflerle Türkiye arasındaki makas hala açıktır. AK Parti dönemindeki çalışmalarla bu açığı kapatmaya çalıştık. Demokraside, epey alanda Türkiye pek çok mesafe kat etmiştir. Türkiye de halen demokrasi açığı var." dedi. Demokrasi talebinin hak ve özgürlük talebi olduğunun altını çizen Çiçek, "Bugün sahip olduğumuz özgürlükler dünün yasaklarıdır. İstanbul'un bir belediye başkanı, bir şiir okudu diye içeri tıkılabilmişse zaten demokrasi sorunu vardır." ifadesini kullandı.
Bakan Çiçek, açılım konusunda muhalefetin tavrını ise şu sözlerle eleştirdi: "Muhalefetin çifte standardı ve ikiyüzlülüğü nedeniyle devletin taahhüdünü unutuyor çoğu kimse. 1963'den 2010'a Türkiye'nin AB'ye girebilmek için bir demokrasi taahhüdü var. Elbette devlette devamlılığın gereği olarak ben AB'ye üye olmak istiyorum, bunun için de yüksek standartta bir demokrasiyi taahhüt ediyorum. Biz Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getireceğiz demişiz, bu politikalarımıza karşı çıkanlar var. ‘Bu politikalar nereden çıktı?’ diyenlerin bu taahhüdün altında imzası var. "
Çiçek, muhalefete eleştirisini, "Terörist başı niye şöyle niye böyle evelenenlere sormak lazım. Ama 57. hükümet döneminde gündeme getirilen paketlerin bir tanesinde anayasadaki idam cezası kalkmıştır. Biz 3. Lig ülkesi değiliz. 2. Lig ülkesi değiliz. Biz 1.lig ülkesiyiz. Ortadoğuda, Balkanlarda Türkiye'nin katkısı olmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceği bir 1. lig ülkesiyiz. Bu anayasa olduğu sürece Türkiye'nin AB'ye uyum süreci epey uzaklardadır. Bu reformlar gerçekleşirken her zaman kamuoyuna pompalanan üç dört tehlike vardır. İnsanların demokrasi talebi olduğu zaman karşımıza çıkan klişe sloganlar var; devlet yıkılır, ekonomi mahvolur, rejim çöker diye. " ifadelerini kullandı.
Demokrat Partinin 1950 'li yıllarda " Yeter Söz Milletindir " sloganının bir demokratik açılım olduğunu kaydeden Çiçek, " Vatandaş sandığa gidiyor sandıktan çıkan sonuçlar kabul edilmediği için Türkiye olağanüstü dönemlere girdi. 2010'da ‘bunlar bidon kafalı’ diye sözlerini hala duyuyor muyuz duymuyor muyuz? Halen demokraside açık vardır. Demokrat Parti niye bunu diyor, demek ki iş burama geldi diyor. “Yetti artık burama geldi?” Kime, karanlığa mı söylüyor? Bürokrasiye kendisini adam yerine koymayan bürokrasiye. Demokratik açılım dediğimiz şeyi, zaman zaman askıya uğrayan bir konuyu AK Parti sahipleniyor." diye konuştu.
BİZİM ÜLKEMİZDE İKİ TİP SORUN VAR
Türkiye'de iki tip sorun olduğuna dikkat çeken Cemil Çiçek, "Bu sorunların bir kısmı hükümetlerden kaynaklanır. Kendisi sorun olan hükümetler döneminde sorun vardır. Hükümet gider sorun biter. Bundan 7 yıl evvel üç benzemezin kurduğu bir hükümet vardı. Kendi içinde boğuşmaktan icraat yapamayan hükümet vardı. O hükümet gitti; vatandaş istikrara oy verdi. Türkiye bir daha o sıkıntılara düşmek istemiyorsa tercihlerinde bunu gözetmelidir. Bir de hükümetler kim olursa olsun, devletin sorunları vardır. Bu T.C. devletinin sorunlarıdır. 18 Kasım 2002'den bu yana gelen sorunlar T.C. devletinin sorunlarıdır." şeklinde konuştu. Gelecek nesillerin bedel ödememesi adına bu sorunları çözmeye çalıştıklarını söyleyen Başbakan Yardımcımız, devlet sorunu ile karşılaşan hükümetin iki alternatifi olduğunu belirtti. Çiçek bu alternatifleri; "Bir, devlet sorunlarının kenarından dolaşırsınız. İki, sorunun üzerine gidersiniz." şeklinde sıraladı ve ekledi: "Bunlara reformcu hükümetler derler. Demek ki, iki türlü hükümetler var. Bir idari maslahatçılar var bir de reformcular var. 18 Kasım 2002'den bu yana AK Parti olarak uğraştığımız sorunlar devletin sorunlarıdır, AK Parti'den kaynaklanan sorunlar değildir."
TÜRKİYEDE SİYASET YAPMAYAN KURUM MU VAR ?
Çiçek Türkiye'nin demokratikleşmesinde en büyük engelin 1982 Anayasası olduğunu söyleyerek, " Önümüzdeki en büyük engel bugünkü 1982 anayasasıdır. İdare edemiyoruz. Bu elbise bu vücuda dar geliyor. Türkiye 1980'lerde 68 kiloydu. Türkiye şimdi 90 kiloya çıkmıştır. Bölgemizde bir sorun olsa Türkiye ne düşünüyor deniliyor. Türkiye yabancıların gözüyle parlayan bir yıldızdır. Bunu muhalefet görüyor veya görmüyor. Bu aziz milletin başarısıdır. Türkiye bir 3. dünya ülkesi gibi hareket edemez. 1982 anayasası bu mânâda günümüzde karşılaştığımız en temel sorunların kaynağı haline gelmiştir. Artık 1982 şartları kalktı dünyada. " ifadelerini kullandı. " Türkiye'de siyaset yapmayan kurum mu var?" diye soran Çiçek, " Biz başkalarından arta ne kalıyorsa o siyaseti yapıyoruz. Siz yol yapın, üst geçit yapın, baraj yapın, bizim lojmanlarımızı alın. Şimdi siyasetten beklenti bu. Hepsi sizin adınıza yetki kullanıyor. Bizden başka da size hesap veren yok. Öbürleri 65 yaşına kadar gelirler size hesap vermezler. Saygı gösterirsin ama gösterdiğin saygının onda birini görmezsin. Bu gibi bir anayasanın geçerliliği kalmamıştır. Bu anayasanın son kullanım tarihi geçmiştir. " dedi.
O ZAMAN AVRUPA BİRLİĞİNDE NE VARSA ONU ALACAĞIZ. İSTER YARGIDA İSTER EKONOMİDE
AK Parti'nin zaman zaman reform yorgunu diye eleştirildiğini hatırlatan Bakan Çiçek, "AK Parti, reform yorgunu deniyor. Bu anayasal düzenlemelerin önemli bir kısmını yaptık. Bunlardan biri yargıdır. Adalet ve Kalkınma Partisinin yapmak istediğinde yanlışlık yok. O zaman Avrupa Birliğinde ne varsa onu alacağız. İster yargıda ister ekonomide. bunları yaptığımız sürece Türkiye bugün yaşadığı sorunların onda birini yaşamaz. Şu gerginlik bitsin diyor vatandaş. Gerginlik anayasadan kaynaklanıyor. Suç işleme imtiyazı demokrasilerde olmaz. Yargılama imtiyazlarının da olmaması lazım. Ama Anayasa imtiyazlarla dolu. Bir ülkede bu kadar farklılık olursa bu işin sonu nereye varır?" şeklinde konuştu. Anayasanın ilk 5 maddesinin değişmeyeceğine atıf yapan Cemil Çiçek, reformların değerlerini koruyarak, bunları kurumsallaştırarak, bu ülkede ‘tek bayrak tek devlet tek millet’i koruyarak gerçekleştirileceğinin altını çizdi.
EŞEĞİN EŞEĞİ ÖDÜNÇ KAŞIDIĞI BU DÜNYADA BU EŞEKLİĞİ KİM YAPIYOR?
Konuşmasında teröre de değinen Başbakan Yardımcımız, "Terör bir şeyin aletidir." dedi. Konunun gereğini yapmaya çalıştıklarını kaydeden Çiçek, " Biz gereğini yapmaya çalışıyoruz. Bu belayı arka sıraya itmeye, onu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. T.C. Hükümeti olarak biz üzerimize düşen ne varsa bunu yaptık. Biz bu noktada vatanseverliğimizi kimseyle mukayese etmeyiz. Biz en az onlar kadar ülkemizi seviyoruz. Bu kadar zor işe talip oluşumuz vatanseverliğimizin bir gereğidir. " dedi. Çiçek, Genelkurmay Başkanının terörle ilgili iki toplantı yaptığını ve ikisine de katıldığını hatırlatarak, "Bu PKK terör örgütü benim vatandaşlarımı benim insanlarımı temsil etmiyor. Başkasının maşası olmaya devam ediyor. Bu örgüt onun için dünyada dış destek gören örgüttür. Bunların mühimmatını kim veriyor? Birileri maaşa bağlıyor. Silah, patlayıcı, nereden geliyor? Eşeğin eşeği ödünç kaşıdığı bu dünyada bu eşekliği kim yapıyor? ifadelerini kullandı.
YARIN BUGÜNDEN İYİ OLACAK
Konuşmasını seçim değerlendirmesi ile noktalayan Bakan Çiçek, " Önümüzde seçimlere 15 ay var. Desin ki muhalefet, bu iktidarın yaptıkları yanlış desin. Ben olsam şu tedbirleri alırım. Her şeye karşı çık. Hiçbir pozitif şey ortaya koyma. Ankara'nın doğusuna hiç gitme. Sadece meclis toplantısında eseceksin gürleyeceksin. Böylesine tembel bir muhalefet nasıl olacak? " sorusunu yöneltti. Yarının bugünden iyi olacağını vurgulayan Cemil Çiçek, "Ama şunu görmemiz lazım. Bugün Türkiye için en temel eksiklik ciddi bir muhalefet eksiliğidir. Türkiye'nin yarısına gitmeyen muhalefet nasıl düşünecek? Onun için eğer bir şey yapmıyorlarsa bıraksınlar biz yolumuza devam edelim. Vatandaşımızın kafasını karıştırmasınlar. " şeklinde konuştu.