loading.gif
mobile-banner-bg

Başbakan Erdoğan: "Artık İslam Dünyasının Kanla, Gözyaşıyla, Terörle Anılmasını İstemiyoruz"

...
04 Mayıs 2011 - Çarşamba

.

Başbakan Erdoğan: "Artık İslam Dünyasının Kanla, Gözyaşıyla, Terörle Anılmasını İstemiyoruz"


AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, artık İslam dünyasının, kanla, gözyaşıyla, özellikle de terörle anılmasının istenmediğini belirterek, ''Liderler, bu toprakların kadim medeniyetinden ilham alarak, bu toprakların çehresini, kaderini, imajını değiştirmek için sorumluluk üstlenmek, fedakarlıkta bulunmak, insani olanı, vicdanı olanı tercih etmek durumundadırlar. Libya'dan da diğer ülkelerden de beklediğimiz, duymak, görmek istediğimiz budur'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Libya'daki gelişmelere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, Bingazi'deki Ulusal Geçiş Konseyine ve ülkelerine demokrasiye dayalı yeni bir düzen getirmek için çetin bir mücadele veren Libyalılara da seslenerek, şunları kaydetti:

''Bugün verdiğiniz mücadelenin, çektiğiniz eziyetlerin bütün Libyalıları kucaklayacak bir sonuca ulaşması hayati derecede önemlidir. Verilen mücadele, hür, demokratik, toprak bütünlüğünü, egemenliğini korumuş ve güçlendirmiş yeni ve uluslararası camiada hak ettiği yeri almış bir Libya için verilen bir mücadeledir. Türkiye, tüm Libya halkının sıkıntılarının son bulması için bugüne kadar verdiği çabayı, bundan sonra da vermeye devam edecektir. Libya'nın özlemini çektiği hak, hukuk, özgürlük ve adalet imkanlarına biran önce kavuşması, Libya halkının haklı taleplerinin karşılanması en büyük arzumuzdur. Bu arzunun gerçekleşmesi için katkımız, desteğimiz devam edecektir.''

"Biz tam ve mükemmel adalete inanıyoruz"

Libya halkının birlik ve beraberlik içinde kendi geleceğini belirlemesinin öncelik olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, bu doğrultuda, yol haritasında yer alan unsurların hayata geçirilmesi için Geçici Ulusal Konsey ile yakın temas halinde olmaya devam edileceğini söyledi. Ayrıca Libya'da bir çözümün önünü açacağına inanılan bu plan üzerinde 5 Mayıs'ta Roma'da düzenlenecek ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılacağı Temas Grubu Toplantısı da dahil olmak üzere, uluslararası toplumla işbirliği yapılmasının sürdürüleceğine işaret eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burada Libya ile birlikte bölgedeki tüm ülkeler için, her zaman dile getirdiğimiz uyarılarımızı bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi, belli ülkelerin, belli halkların değil, tüm insanların, tüm insanlığın meşru, en tabii hakkıdır. En temel insani hakları ertelemek, geciktirmek, yok saymak, kendi halkını bunlardan mahrum etmek, adalet üzerine bir idare değil, zulüm ve baskı üzerine bir idaredir. İçinde bulunduğumuz coğrafyada, biz artık kan, gözyaşı, baskı ve zulüm görmek istemiyoruz. Dünya hızla değişirken, bölgemizdeki ülkelerin, temel hak ve özgürlükleri erteleyen, öteleyen bir anlayışla, halklarına baskı uygulamalarını asla sürdürülebilir, asla insani görmüyoruz. Kendi halkımızın güvenlik ve özgürlüğünü ne kadar vazgeçilmez görüyorsak, etnik kökenine, dinine veya mezhebine bakmaksızın, bölgemizde yaşayan bütün halkların güvenlik ve özgürlüğünü de o kadar vazgeçilmez gördük ve görüyoruz. Biz, bir ferdin hakkını, bütün insanlar için de olsa feda etmeyecek, tek bir masumun canını, her türlü iktidar kaygısından evla görecek tam ve mükemmel adalete inanıyoruz.''

''Bu coğrafya ne yazık ki çok büyük acılar yaşadı'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Biz yeni Halepçelerin, yeni Hama ve Humusların, yeni Bosnaların yaşanmasını istemiyoruz. Biz artık İslam dünyasının, kanla, gözyaşıyla, özellikle de terörle anılmasını istemiyoruz. Liderler, bu toprakların kadim medeniyetinden ilham alarak, bu toprakların çehresini, kaderini, imajını değiştirmek için sorumluluk üstlenmek, fedakarlıkta bulunmak, insani olanı, vicdanı olanı tercih etmek durumundadırlar. Libya'dan da diğer ülkelerden de beklediğimiz, duymak, görmek istediğimiz budur. Biz Türkiye olarak, coğrafyamızda barışı savunmaya, insani değerleri öne çıkarmaya devam edeceğiz. İlkeli, tutarlı, kararlı, onurlu dış politikamızla, bölgede barış ve istikrara katkı sağlamaya devam edeceğiz. Kardeş halkların, mazlumların ve mağdurların yanında, arkasında dimdik durmaya, onların umudu olmaya, hakkı ve hukuku savunmaya devam edecek, bundan asla taviz vermeyeceğiz.''