loading.gif
mobile-banner-bg

BAŞBAKAN YARDIMCIMIZ BÜLENT ARINÇ’A YOĞUN İLGİ

...
23 Şubat 2010 - Salı

AK PARTİ İstanbul, Demokratik açılımı konu alan "Türkiye Buluşmaları" kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay'ın ardından Genel Başkan Yardımcımız Bülent Arınç'ı ağırladı

AK PARTİ İstanbul, Demokratik açılımı konu alan "Türkiye Buluşmaları" kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay'ın ardından Genel Başkan Yardımcımız Bülent Arınç'ı ağırladı. Arınç, konferans kapsamında Haliç Kongre Sarayı'nda, partililer, sivil toplum örgütü temsilcileri ve İstanbullular ile bir araya geldi. İl Başkanımız Aziz Babuşcu'nun da katıldığı konferansa ilgi yoğundu. Binlerce kişinin ayakta izlediği konferansta adeta izdiham yaşandı. Açılış konuşmasını yapan il Başkanımız Aziz Babuşcu, “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” diyerek partililerden çok çalışmalarını istedi.

 

 

İSTANBUL TEŞKİLATI OLARAK SORUMLULUKLARIMIZIN BİLİNCİNDEYİZ

Konuşmasında, İstanbul Teşkilatımızın çalışmaları hakkında da bilgi veren İl Başkanımız Aziz Babuşcu,  "Biz AK PARTİ İstanbul İl Başkanlığı olarak, tarlada izimiz olsun diye uğraşıyoruz ki, yarın da harmanda yüzümüz olabilsin" ifadesini kullandı. Genel Başkanımız ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İstanbul ayağa kalkarsa Türkiye ayağa kalkar" sözünün, İstanbul'un siyaset arenasındaki önemini en iyi şekilde anlattığını söyleyen İl Başkanımız, "Bu söz bizi hem onore ediyor hem de sorumluluklarımızı arttırıyor. Bu nedenle biz de İstanbul teşkilatı olarak sandıklarımıza kadar çok ince eleyip sık dokuduğumuz bir çalışmanın içinde olacağız. Şu anda İstanbul’da 28.688 adet sandık, her sandıkta da 300 seçmen bulunuyor. Bu sandıklarda çalışacak arkadaşlarımızı tespit ettik. Artık sandıklarda seçmen ziyaretlerine başlayacağız. Ben de oy kullandığım sandığın seçmenleri ile bir araya geleceğim. Bu çalışmayı bütün teşkilatımız yapacak. Bunun yanı sıra yine teşkilatımızın tamamına yönelik bir eğitim çalışmasının hazırlığı içerisindeyiz. Bütün ilçe yönetimimizi, il binamızda gruplar halinde eğitime tâbi tutacağız." şeklinde konuştu.

 

 

"TERÖRÜ BİTİRİP KARDEŞLİĞİ HUZURU YENİDEN TESİS ETMEK ZORUNDAYIZ"

İl Başkanımızın ardından kürsüye çıkan Bülent Arınç, demokratik açılımdan, yargı krizine, darbe planlarından, internete düşen ses kayıtlarına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Konuşmasına İstanbul'un önemine dikkat çekerek başlayan Bülent Arınç, "Başbakan'ın burada belediye başkanı olması bir milattır. AK Partili arkadaşlarımız demokratik açılım konusunda açıklayıcı konuşmalar yapıyorlar. Dün Başbakan, Türkiye'nin sanatçıları ile bir araya geldi. Bu açılım konusunda bilgi kirliliği olabilir. Bu açılımı bazı şer odakları hakiki manasından uzaklaştırmak istiyor olabilir. Biz gücümüzü halktan alıyoruz. Tek muhatabımız odur" dedi.

 

"Dağa çıkışları engelleyecek, dağdan inişleri kolaylaştıracak formülü bulmamız lazım" diyen Arınç, terör meselesinin Türkiye'nin beynini kemiren, ruhunu sıkıntıya sokan, insanlara gözyaşı döktüren ve hala üzen bir konu olduğunu belirtti. Arınç, terör meselesini bitirmek ve yeniden kardeşliği, huzuru ülkede temin etmek zorunda olduklarını söyledi.

 

Terörün mazisinin 1979-1980'li yıllara dayandığını ifade eden Arınç, 1980 öncesinde ''Apocular'' diye bilinen grubun daha sonra ''PKK''yı kurduğunu anımsattı. ''Abdullah Öcalan Siyasal’da okudu, ondan önce Tapu Kadastro Lisesinde okudu, arkadaşlarıyla kaldığı evde namaz kıldığı da söylenir, Halfeti'den çıkmış bir adam...'' diyen Arınç, şöyle konuştu: ''Birileri Öcalan'ı elde etti, onu kullandılar ve bir görev verdiler. O görevini yaptığı için biz Türkiye'de onlarca sene ateş çemberinde yaşadık. İçeride, dışarıda şehitlerimiz oldu, köyler boşaltıldı. Köyde 'ağa' diye bilinen, günde yüz kişiye yemek veren insanlar köyünden sürüldü. Diyarbakır Ulucami önünde dilenmeye mecbur bırakıldı. Bu fitneyi, bu ateşi söndürmemiz gerekir. Terörle mutlaka en akıllıca mücadeleyi silahın, bombanın, uçağın yanında başka tedbirleri de düşünerek yapmalıyız. Bu terörü, bu örgütü silahlı eylem yapamaz hale getirmeliyiz. Yani silahlı eylem yapamaz hale getirmek bile çok büyük başarıdır. Dağa çıkışları engelleyecek, dağdan inişleri kolaylaştıracak formülü bulmamız lazım.