DEMOKRATİK AÇILIM KARDEŞLİK PROJESİDİR
İl Başkanımız Aziz Babuşcu, Vakit Gazetesi'nin, Demokratik Açılıma ilişkin sorularını yanıtladı.
İl Başkanımız Aziz Babuşcu, Vakit Gazetesi'nin, Demokratik Açılıma ilişkin sorularını yanıtladı. Demokratik Açılımın, hangi etnik yapıdan olursa olsun bu ülkede yaşayan ve sorunu olan herkesin sorununa çözüm üretmeye yönelik bir adım olduğunu söyleyen İl Başkanımız, "Bu projede kardeşlik ve barış vardır. Bu proje, Şeyh Edebali'nin ifade ettiği, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışının bir sonucudur. Bu sözü makam odalarına asmakla kalanların, beynine ve gönlüne yazamayanların anlayabileceği bir proje değil bu. Onlar 'İnsanı yok et ki, insanı yok say ki, devlet yaşasın' anlayışına saplanıp kalmışlar. Hâlbuki biz insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını gönlüne kazımış bir medeniyetin çocuklarıyız." diye konuştu. CHP'nin, bu anlayışın tersini savunmasının ülke adına büyük bir talihsizlik olduğunu ifade eden İl Başkanımız, "O kadar çok ortak paydamız var ki, artık gereksiz düşmanlıkları, bizi birbirimizden uzaklaştıracak tartışmaları körüklemenin değil, bizi biz yapan ortak paydaları daha çok öne çıkarmanın günüdür" dedi.
İl Başkanımız konuşmasında, "Yüzyılların içinden süzülüp gelen bu ortak paydalarımız, tahmin edemeyeceğimiz kadar çok ve derindir. Artık gereksiz korkulardan, lüzumsuz endişelerden ve bu sorunu rant kaynağı edinmiş dar bir marjinal kesimin kışkırtmalarına kulak tıkayıp, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygulan içinde demokrasinin ve hukuk devlerinin gerekleri içinde sorun çözme zamanıdır. Temel soru şu: Meselelerimize, demokrasiyi daraltan, devleti kutsayıp bireyi yok sayan bir anlayışla mı yaklaşacağız, yoksa demokrasi genişleten ve evrensel standartlara çıkaran bir anlayışla mı? Birinci anlayışın çözüm getirmediği çok uzun ve acılı deneylerden sonra artık anlaşılmış olmalı" ifadelerine de yer verdi.
Muhalefetin, açılıma ilişkin sert tavrını eleştiren İl Başkanımız Babuşcu, demokrasilerde farklı düşüncelerin normal olduğunu söyledi ve ekledi: "Anormal olan, farklı düşünen herkesi derhal hain yaftasıyla yaftalamaktır. Bu soğuk savaş üslubudur. Bu, totaliter devletlerde geçerli bir üsluptur ve düşünceyi susturmayı, yok etmeyi öngören, hem antidemokratik, hem de insafsızca bir tutumdur."
CHP ve MHP yetkililerinin AK Parti iktidarını sık sık "vatanı satma, hainlik, ihanet" gibi kavramlarla eleştirmesinin siyaseten kabul edilebilir bir şey olmadığını da belirten İl Başkanımız, "Bu söylemi benimsemiş biriyle hangi sorunu tartışıp hangi asgari müşterekte buluşabilirsiniz?" diye sordu. Muhalefetin bu üslubunu, "Kendine güvensizlik, kendi görüşünden emin olmamak ve fikirsel acziyet." olarak niteleyen İl Başkanımız, "Eğer bir sorunun çözümü' konusunda düşünsel fukaralık içindeyseniz, ya da siyasi geleceğinizi sorunun çözümü değil, çözümsüzlüğü üzerine kurmuşsanız, böylesi ucuz ve aciz bir söyleme saplanıp kalırsınız" şeklinde konuştu.
İl Başkanımız, Vakit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak’ın bir köşe yazısı sebebi ile evinin haczedilmesine ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, Dilipak’a reva görülen muamelenin demokrasi açısından kabul edilemez olduğunu belirtti. Dilipak'a telefonla "geçmiş olsun" dileklerini ileten İl Başkanımız, "Abdurrahman Dilipak'ın durumu da demokratik açılım ile ilişkilendirilebilir. Bu ülke, ihtiyaç duyduğu özgürlükler noktasına gelemediği sürece, daha çok Dilipak örnekleri yaşanır." dedi. İnsanların kendilerini özgürce ifade edebileceği ve ifade ettiğinde de herhangi bir tereddüt yaşamayacağı bir Türkiye'nin oluşturulması gerektiğine değinen İl Başkanımız konuşmasını, "Bu durum, Türkiye'nin halinden memnun, statükocu ve özgürlük karşıtı anlayışlardan kurtulmasına bağlıdır. Aslında fert fert hepimiz daha çok özgürlük, daha çok demokrasi talep etmeliyiz. Demokrasinin önündeki en ciddi engel, halinden memnun, verilene razı köle tavrıdır. Ülkemiz bu demokratik açılım süreciyle yeni ufuklara yelken açarken, inşallah bu yanlış tavırlar da, geride kalacak, yok olacaktır diye düşünüyorum." ifadeleri ile noktaladı.