loading.gif
mobile-banner-bg

Türkler ile Araplar et ile tırnak gibidir”

...
15 Nisan 2010 - Perşembe

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkler ile Araplar bir elin parmakları, et ile tırnak gibidir. Bu topraklarda bizim mazimiz bir. Biliniz ki istikbalimiz de bir'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkler ile Araplar bir elin parmakları, et ile tırnak gibidir. Bu topraklarda bizim mazimiz bir. Biliniz ki istikbalimiz de bir'' dedi.

Erdoğan, Arapça yayın yapacak TRT El Türkiye kanalının açılışı amacıyla Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlenen törende, davetlileri ve televizyon başındakileri Arapça ve Türkçe selamlayarak konuşmasına başladı.

İstanbul'da Türk-Arap kardeşliği adına yine tarihi bir günü hep birlikte yaşadıklarını belirten Erdoğan, 24 saat Arapça yayın yapacak, TRT El Türkiye kanalının açılışı yaptıklarını dile getirdi.

Türkiye ile Araplar arasında yeni bir gönül köprüsü oluşturacak TRT El Türkiye kanalının, Türkiye'ye, tüm Arap dünyasına, tüm izleyicilere hayırlı olmasını temenni ettiğini ifade eden Erdoğan, kanalın kuruluşunda emeği geçenleri, tüm çalışanları tebrik ettiğini söyledi.

''Bizler ortak tarihin, ortak kültürün, hepsinden önemlisi ortak medeniyetin mensuplarıyız. Bizim zihnimiz, bizim gönlümüz ortak kaynaklardan beslenerek büyümüş ve yetişmiştir'' diyen Başbakan Erdoğan, Arapçanın en büyük şairlerinden Nizar Tevfik Kabbani'nin muhteşem dizeleriyle Feyruz ve Macide El Rumi'nin güzel sesleriyle Beyrut'a seslendikleri gibi kendisinin de Arap kardeşlerine seslendiğini kaydetti.

ARAPLAR VE TÜRKLER

Arapça ve Türkçe, ''Siz yoksanız dünyanın anlamı yok. Şimdi biliyoruz ki bizim köklerimiz birbirine karışmıştır'' dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Türkler ile Araplar bir elin parmakları gibidir. Türkler ile Araplar et ile tırnak gibidir. Bu topraklarda bizim mazimiz bir. Biliniz ki, istikbalimiz de bir. Tarih boyunca Cibuti sevindiğinde, Abu Dabi sevindi, Sana, Muska, Doha, Rabat, Tunus, Rabat, Cezayir, Trablus sevindiğinde emin olunuz ki, İstanbul da sevinmiştir, Ankara da İzmir de Mardin de Konya da Kayseri de sevinmiştir. Kudüs hüzünlendiğinde, Beyrut hüzünlendiğinde Hartum, Kuveyt, Mogadişu, Manama ve Moroni hüzünlendiğinde inanın İstanbul, Şanlıurfa, Kayseri de hüzünlenmiştir. İstanbul'un kaderi Kahire'nin, Beyrut'un, Şam'ın, Bağdat'ın, Amman'ın, Mekke ve Medine'nin, elbette ki Küdus ve Gazze'nin kaderinden ayrı değil. Yakın tarihte aramıza sınırlar çizilmiş olabilir. Ülkelerimiz arasına mayınlar döşenmiş olabilir. Aramıza görünmez setler, görünmez duvarlar çekilmiş olabilir. Biz bunların hepsini aşacak güce, aşacak iradeyi sahibiz. Kardeşleri birbirinden ayırmaya, kardeşlerin arasına nifak sokmaya, kardeşlerin arasına fesat tohumları ekmeye hiç kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönük olsa da sırtımızı asla ve asla Doğu'ya dönük değildir.''

''EV ALMA, KOMŞU AL''

Son 7,5 yıl içinde komşularla, bölgedeki ülkelerle tarih ve kültür bağlarının olduğu coğrafyalarla olan ilişkileri geliştirmek için hiçbir çabadan geri durmadıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, dayanışma ve paylaşma kültüründen hareketle siyasi olarak, kültürel olarak, ekonomik olarak ilişkileri olması gereken seviyeye ulaştırmak için büyük gayret gösterdiklerini anlattı.

Erdoğan, ''Bizler Anadolu kültürümüzde, 'Ev alma komşu al' deriz. Bu noktada Arap kardeşlerimizin de aynı hassasiyetle Arapçanın en güzel sözlerinden biri de 'Ev alma komşu al' anlamına gelen gelir. Yine sizlerin ve bizlerin ortak medeniyetimizin önemli bir ilkesi de şudur: 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' Bu evrensel ilkeden hareketle Türkiye olarak tüm komşularımızla bölgemizdeki tüm ülkelerle barışı, dayanışmayı ve refahı, iş birliğini arttırmak için çalışıyoruz. Arap liderlerinin de bizim bu hissiyatımızı paylaştıklarını görmekten dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz.

''Bizler, ülkelerimizde ya da bölgemizde bir tek muhtacın taleplerine eğilmek zorundayız. Eğiliyoruz ve eğilmeye devam edeceğiz'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Sadece bölgemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların, masum insanların katledilmesine göz yummayız, yumamayız, feryatlarına kulak tıkayamayız. Nasıl Haiti için yüreklerimizi birleştirdiysek, nasıl Şili için dualarımızı yolladıysak, Gazze yanarken, medeniyetimizin göz bebeği Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken, buna tepkisiz kalamayız, bunu görmezden gelemeyiz, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız. Biz artık başta bölgemiz olmak üzere, yeryüzünde akan kanın durmasını, gözyaşlarının dinmesini, barışın ve refahın yeryüzüne hakim olmasını diliyoruz. Bütün gayemiz, çabamız bütün mücadelemiz bunun içindir. TRT ElTürkiye bizim ortak dilimiz, ortak ekranımız, ortak hissiyatımız olmak için yola çıkmıştır.''

Farklı dilleri konuşuyor olmanın iletişim kurmaya engel olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Sizler de 'Selamün aleyküm' diyorsunuz, bizler de 'Selamün aleyküm' diyoruz. Sizler de 'Merhaba' diyorsunuz, bizler de 'Merhaba' diyoruz. Sizler 'Sabahul hayr' diyorsunuz, bizler de aynı kelimeleri kullanarak 'Hayırlı sabahlar' diyoruz. Sizler de 'kalp' diyorsunuz, bizler de 'kalp' diyoruz. Daha nice ortak kelimeyi, ortak ezgileri, ortak yemekleri, ortak duyguları paylaşıyoruz'' diye konuştu.

Ümmü Gülsüm'ün Arapların sesi olduğu kadar Türkler'in de o kadar sesi olduğunu ifade eden Erdoğan, aynı şekilde Hafız Burhan'ın da ne kadar Türklerin sesi ise o kadar da Arapların sesi olduğunu, merhum Mahmut Derviş'in, şiirlerini Arapça yazmış olsa da ortak hissiyatı dile getirdiğini, Necip Fazıl'ın da şiirlerini Türkçe yazdığını, ancak ortak hissiyatın sesi olduğunu dile getirdi.

''TRT El Türkiye kanalı bir Türk kanalı olmanın ötesinde, sizin, bizim, hepimizin ortak kanalıdır'' diye konuşan Erdoğan, ''Bizim gönüllerimiz arasında, yeni bir irtibat hattıdır, kalplerimizi birleştiren yeni bir kanaldır. Sizlere

TRT El Türkiye ile sesleniyor olmaktan büyük bir heyecan ve memnuniyet duyduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum. El Türkiye kanalının, dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi derinleştirmesini diliyorum'' dedi.

Başbakan Erdoğan, sözlerini Türkçe ve Arapça ''TRT El Türkiye hayırlı olsun'' diyerek tamamladı.